Nükleus ve Nükleolus(Çekirdek ve Çekirdekçik)

Nükleus(çekirdek) hücrenin tüm yaşamsal faaliyetleri için olmazsa olmaz olan,kalıtsal materyali taşıyan,25-40 mikrometre boyutlarında,küremsi yada oval görünümde, hücrenin merkezi yönetim birimidir.Nükleus bakteri ve mavi-yeşil(Prokaryotlar) algler ve memeli eritrositleri haricinde tüm ökaryotik bitki ve hayvan hücrelerinde bulunan bir organeldir.
Çekirdeğin(Nükleus=nucleus)hücre içinde yeri sabit değildir.Genellikle hücre merkezine yakın konumda olabildiği gibi,kılcal damarlara yakın hücrelerdeki nükleus,kılcal damar tarafındaki hücre zarına yakın konumlanır.Nükleus hücrede yaygın olarak bir adettir.
Bazı hücrelerde birden fazla nükleusta bulunabilir.Örnek olarak insan karaciğer hücrelerinde 2 adet,çizgili kas dokusunda hücrelerin birleşmesi sebebiyle çok sayıda nükleus öbekleride bulunur.Nükleus sayısı hücrede oluşabilcek hastalık sebepleriylede artabilir.
Çekirdeğin(Nükleusun) yapısı(morfolojisi) incelendiğinde 4 önemli bölümden oluştuğu görülür.
1)Çekirdek zarı(Karyolemma=Nukleomembran)
2)Çekirdek Plazması(Karyoplazma=Nukleoplazma)
3)Çekirdekçik(Nukleolus)
4)Kromozomlar Devamını Oku

Peroksizom Nedir?

Hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan,0,3-1,5 mikron çaplarında ,tek katlı bir zarla çevrili,küremsi yada oval vakuol benzeri organellere ”Peroksizom” adı verilir

.Peroksizomlarda bitki ve hayvan hücrelerinde herhangibir nedenle varolan toksik(zehirli) etkili maddeleri inaktive edip yok eden katalaz(=parçalayıcı) enzimleri taşır.Katalaz enzimlerine örnek olarak glikolat oksidaz,aminoasit oksidaz ve peroksidaz verilebilir.

Ribozomlar

Ribozomlar viruslar hariç bakterilerde dahil olmak üzere tüm canlılarda bulunan,15-20 nanometre çapında küremsi yada oval şekilli oganellerdir.Ribozom hücredeki organeller arasında en küçük organeldir.Ribozomlar endoplazmik retikulum ile birlikte oluşturdukları kompleks ile (Granüllü Endoplazmik Retikulum=GER) protein sentezinin yapıldığı orgenellerdir.Protein sentezi endoplamik retikulum ve ribozomlarda gerçekleşir.Ribozomlar hücrede stoplazmada dağınık halde bulunabildikleri gibi endoplazmik retikulum üzerinde ve hücre zarına yapışık halde bulunurlar.

Ribozomlar

3 farklı ribozom tipi vardır;
1)rRNA(Ribozomal RNA 2)mRNA(Mesajcı RNA) 3)tRNA(Taşıyıcı RNA)

Ribozom tiplerinin görev ve özelliklerine protein sentezi makalesinde değineceğim.Bu sebeble ribozom tiplerini bilmek bu makalemizde yeterlidir.

Ribozomların kendine ait RNA ve proteinleri vardır.Ribozom iki alt birimden oluşur.Ribozomlar tek tek bulundukları gibi protein sentezi sırasında mRNA üzerine yan yana dizilerek zincir şeklindede görülürler.Protein sentezi sırasında zincir şeklinde dizilen ribozomlara ”Poliribozom” ,tek halde bulunan ribozoma ”monomer ribozom” adı verilir.Protein sentezi polizomlarda gerçekleştirilir.
Protein sentezinin ribozom ve endoplazmik retikulum organellerinde gerçekleştiğini söylemiştik.Bazı bilim otoriteleri stoplazmada bağımsız olarak bulunan ribozomların üretmiş olduğu proteinlerin hücrenin kendi hayatsal faaliyetleri için kullandığını,endoplazmik retikulum üzerinde bulunan ribozomların ürettiği proteinlerin ise hücre dışına salınacak olan proteinler olduğu görüşünü savunurlar.

Mitokondriler

Mitokondri;Mavi-Yeşil Algler,bakteriler (Prokaryotlar) ve memelilerdeki alyuvarlar hariç tüm ökaryotik bitki ve hayvan hücrelerinde bulunan bir organeldir.Mitokondri oksijenli solunum yapan hücrelerde stoplazmada serbest halde bulunduğu gibi, 5 yada 6 tanesi yanyana dizilerek zincir şeklinde bulunabilir.Bu mitokondri zincirleri ve stoplazmada tekil olarak bulunan mitokondriler stolazmada stabilde halde durmaz ve stoplazma içinde yerdeğiştirirler.
Mitochondrium kelime anlamına bakarsak ‘Mitos=İplikçik’,’Chondros=tane,buğday’ anlamına geldiğini görürüz.0,2-5 mikron boyutlarındadır.Mitokondriler hücrenin enerji üretim merkezleridir.(ATP enerjisi üretilen organel)
Genel olarak bir hücrede bulunan mitokondri sayısı 8 taneden 2500′ e kadar olabilir.Mitokondrinin kendine ait DNA,RNA ve ribozomları vardır.DNA ve RNA bulunması mitokondrilerin bölünüp,çoğalabildiklerini gösterir.Fakat bu çoğalma kontrolsüz değildir.Hücredeki hayatsal faaliyetlerini idare eden nucleus’un(=Çekirdek)kontrolü altındadır.Yapılan çalışmalarda bilimadamları mitokondri genleri ile bakteri genlerinin benzerlik gösterdiklerini görmüş ve buna dayanarak mitokondrilerin evrimsel süreçte bakterilerden orjinlendiklerini ileri süren görüşler ileri sürmüşlerdir.Mitokondriler bulundukları tür ve doku çeşidine göre çok sayıda farklı mitokondriyal proteinlere sahiptir.Örnek olarak insanlarda kalp dokuda 615 tane farklı mitokondriyal protein tanımlanmıştır.
Mitokondrilerin morfolojisine(Yapısına) baktığımızda çift katlı bir zar ile çevrilmiş organel olduğunu görürüz.Genel olarak mitokonrilerde 3 farklı bölge göze çarpar.
1)Dış Zar(Dış Membran)
2)İç Zar(İç Membran)
3)İnterselüler Alan(İç ve Dış zar arasındaki alandır.=İnterselüler Membran)
İç zar mitokondri içine doğru çeşitli kıvrımlar yapar ve bu kıvrımlara ”Krista”(=Cristae) adı verilir.Kristalar mitokondri iç yüzey alanının artmasını sağlar.İç ve dış zar yapısı genel olarak hücre zarı makalesinde açıkladığımız gibidir.
Mitokondrinin içi stoplazmaya benzer yapıda bir sıvı ile doludur ve bu sıvıya ”Matrix” yada ”Mitokondriyal Sıvı” adı verilir.Matrix içinde hücrede enerji üretimi reaksiyonlarında kullanılan enzim,DNA,RNA ve ribozomlar bulunur.Mitokondrilerin kendi Dna’sının bulunması bölünüp,çoğalabildiklerini,RNA ve ribozomları bulunmasıda kendi protein sentezlerini yapabildiklerini gösterir.

Lizozomlar

Lysosome

Lizozom

Lizozom bitki,hayvan,mantar ve maya gibi tüm ökaryotik (eukaryotik) hücrelerde bulunan bir organeldir.

Lizozom bakterilerde mevcut değildir.Lizozomlar içlerinde parçalayıcı(Liziz=parçalayıcı) sindirim enzimleri içeren ,golgi aygıt tarafından üretilen vesiküllerdir.(Vesikül=Kesecik)
Lizozomlarda ki mevcut parçalayıcı enzimler Granüllü Endoplazmik Retikulum’da yerleşik olan ribozomlar tarafından sentezlenir,Granülsüz Endoplazmik Retikulum tarafından ise golgi aygıtına ulaştırılır.

Golgi Aygıtına ulaşan parçalayıcı enzimler küre şeklinde kesecikler şeklinde paketlenir ve lizozom olarak stoplazmaya gönderilir.
Lizozomlar çok ilginç yapılardır.Bünyelerinde depoladıkları parçalayıcı enzimler lizozom zarına ve lizozoma hiçbir zarar vermez.Tabiki bir istana dışında.Ölüm!Tüm canlılarda ölüm gerçekleştikten kısa bir süre sonra duyulan leş kokusu aslında hücrelerdeki lizozomların parçalanması ve yıkıcı enzimlerin organzimadaki hücre ve dokuları parçalayıp çürüme safhasının başlamasından kaynaklanır.Buna ‘’Otoliz’’ adı verilir.Lizozom zarında herhangi nedenle ufak bir sızıntı olursa organizmada çeşitli hastalıklara neden olabilir.
Lizozomlar insanları bakteriyal enfeksiyonlarda savunmakla görevli olan akyuvar hücrelerinde çok miktarda bulunur.Akyuvar bir bakteri ile karşılaştığında bakteriye saldıran akyuvar lizozomlarda ki enzimlerin salınması ile bakteriyi parçalayıp yani sindirip etkisiz hale getirir.Aynı mekanizma makrofajlarda da geçerlidir.Canlılarda, Lizozomların kalıtsal,kimyasal,ve çeşitli hastalık edici etmenler nedeniyle yapılarında meydana gelecek bir bozulma,sayısal olarak eksilme,görevlerini tam yapamama gibi durumlarda insanlarda ve diğer canlılarda çok vahim sonuçlar ile sonuçlanacak hastalıklara sebebiyet verir.

Japon Balıkları

jpn japon balığı denilince akla ilk gelen Çin olmalıdır.Çünkü akvaryum tarihine bakarsak ilk süs balığı üretimi MS 970 yıllarında Çinde Sung Hanedanlığı döneminde mat kahverenkli bir sazan türü olan Carassius auratusve diğer türlerinin melezlemiş ve Goldfish ( Altn balığı) adını vermişlerdir.İlerleyen yıllarda Japonlarda süs balıçılı yetiştirme işine girmiş ve Altın balığının bir çok çeşidini melezleme yöntemiyle çoğaltmıştır.Dünyaya japonyadan yayıldığı için adı dünyada ve ve ülkemizde Japon balı yada altın balı olarak bilinmektedir.
Japon balıklarının bir çok varyetesi (çeşitleri) vardır.En çok bilinen çeşitleri şunlardır;

Adi Japon Balığı (Common Goldfish 0-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Alaca renkli Japon Balığı (Bristolshubunkin 0-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Comet Japon balığı ( 8-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Peçe Kuyruklu Japon balığı ( 8-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Yelpaze Kuyruklu japon balığı ( 8-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Oranda Japon balığı(Baş üzerinde toparla bir yapı vardır( 8-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Teleskop Japon balığı(Siyah renkli ve yuvarlak çıkı gözlüdür,( 8-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.)
Aslanbaş japon balığı ( 8-20 derece arası sıcaklıkta yaşayabilir.) Devamını Oku

Helikonya Bitkisi Nedir?

Ülkemizde çiçekçilerde bilinenen ismi Helikonya Latince adı Heliconia bourgaeana helikonya bitkisi 15 cm den 3 metreye kadar büyüyebilir. Helikonya bitkisinin doğal yaşam alanı Amerikanın tropikal bölgeleri, Pasifik adaları ve batı Endonezya ve Kolombiya dır. Helikonya bitkisinin çiçekleri, modifikasyona (değişime) uğramış olan kırmızı yaprakları içinde küçük sarı çiçekleri ile tanınan , kültür bahçelerinde kullanılan güzel ve gösterişli bir bitkidir.

Helikonya bitkisi Doğal yaşam alanına bağlı olarak organik besin açısından zengin(humuslu ve yapar ve çalıların çürümüş formları ile zengin toprak) nemli toprakları sever ve aşırı soğuk şartlarda kuruyan bir bitkidir.
Helikonya çiçeğinin dibinde enerji olarak zengin olarak nektarı uzun gagalı mavi sinek kuşu için birincil besin kaynağıdır.Bu nektarı bitki belirli aralıklar ile saldığı için sinek kuşu helikonya bitkisinde adeta nöbet tutar ve başka kuşların gelmesini engeller. Helikonya bitkiside sinek kuşu üzerine polenlerini yapıştırarak tozlaşmayı sağlar ve tohum oluşumunu gerçekleştirir. Devamını Oku

Güneş Gülü Çiçeği Nedir?

Latince adı Drosera capensis , türkçe ismi güneş gülü çiçeği olan bitki ,böcek yiyen etçil , bitki türlerinden biridir. Diğer etçil yada halk arasındaki adı ile böcek yiyen bitki isimleri şunlardır;
Drosera capensis (Güneş Gülü )
Cephalotus follicularis
Byblis liniflora
Aldrovanda vesiculosa
Stylidium turbinatum
Drosophyllum lusitanicum
Catopsis berteroniana
Archaeamphora longicervia
Dionaea muscipula
Brocchinia reducta
Heliamphora chimantensis
Nepenthes lowii

Böcekçil bitkilerden (sinek kapan bitkisi) olan güneş gülü bitkisi ismini, metamorfoza (Değişim) uğramış yapraklarında bulunan böcekler için cezbedici kokusuyla yapışkan damlacıklar taşıyan dokunaçlardan alır. Dokunaçlarda bulunan kokuya aldanan böcekler damlacıklara yapışır ve yaprak ağır ağır kapanır.Güneş gülü böceği yaprağı ile sardıktan sonra sindirim enzimlerini salgılar ve böceği sindirir.Bu süreç sonunda kendisi için gerekli olan besinleri ve azot elenmetini sağlamış olur

Erengül Çiçeği Nedir?

13676465794_5b2eaf7736_zİsmi Girit lalesi olarak ta bilinen Düğün çiçeği, maydonoz yaprağına benzer yapraklarıyla kırmızı,mavi,beyaz ve sarı çiçekleriyle hoş kokulu bir bitkidir.

Asıl isimi Paeonia sp olan düğünçiçeği olarak bilinen gülü andıran çiçeğiyle iki yılda olgunluğa eriştikten sonra çiçek veren otsu bir çiçektir.
Girit lalesi (Düğün çiçeği) çelikleme yada tohum ile üretilir.Düğün çiçeği fideleri sonbahar aylarına gübreli topraktan oluşan saksılara ekilir.Düğün çiçeği bolca sulanabilen,ışığı seven ve ılıman ortamlarda yaşayan bir çiçektir. Devamını Oku

Dracena Çiçeği Nedir?

drcLatince isimi Dreçena  bitkisi ,yada draçena çiçeği Zambakgiller ailesine ait olup anavatanı afrikanın tropikal bölgeleridir.Video da görebileceğiniz gibi Dracena massangeana 1-1,5 metre uzunlğa erişip taç yapısı da 50-60 cm kadar genişleyebilen bir bitkidir.Bu boyutları ve yeşil canlı görünmüyle Draceana massangeana(draçena,drasana) evimizde salonumuzda yapada olsa yeşil bir tropikal köşe yaratmak için ideal bir bitkidir.

Dracaena çelikleme yöntemiyle çoğaltılır.

Yaşam koşullarına gelince yzının başında belirttiğimiz üzere Draceana massangeana torpikal iklimde yetişen bir bitki olduğu için 15 dercenin altında yaşıyamaz sıcağı sever(kalorifer yanı hariç),sıkça sulanmayı ve eğer mümkünse tropikal ormanlardaki gibi yapraklarına su püskürtülmelidir.